4 Nisan 2012 Çarşamba

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE TEMİZLİK:))


OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE  TEMİZLİK
Önemi ve Temizlik Araç GereçleriKişinin kendi sağlığı olmak üzere, başkalarının da sağlığını korumanın en önemli aracı
temizliktir. Sadece beden temizliği değil, kullanılan her şeyi ve her ortamı temiz tutmak da
temiz olmanın gereğidir. Bireysel sağlığı tehdit eden hastalıklardan korunmak içinde kişisel
ve çevre temizliğini sağlamak önemlidir.
Anne, baba veya eğitimci tarafından çoğu zaman bizzat yapılarak öğretilen temizlik
uygulamalarının, 24- 30 aylıktan sonra çocuğun kendisi tarafından yapılabilmesi için ortam
sağlanması gerekmektedir. Örneğin tuvaletten sonra ve yiyeceklere dokunmadan önce ellerin
yıkanması bir alışkanlık olmalıdır. Temizliğin, sadece görünür kirlenme olduğunda
yapılması yeterli değildir. Örneğin uykudan uyanınca yüzün yıkanması, çamaşırların
değiştirilmesi, gündelik temizlik uygulamaları da temizlik için gereklidir. Her gün yapılan
işler arasında, mevsimine göre değişiklik göstermekle beraber, banyo yapma bir başka
temizlik uygulamasıdır.
Su ve sabun olmadan temizliğin sağlanması mümkün değildir. Gelişmiş toplumlarda
kişisel temizlikte en fazla kullanılan malzemelerin başında su ve sabun gelmektedir. Bunun
yanı sıra banyo süngerleri, lifler, diş fırçalar, el ve ayak temizliği ile vücut temizliğinde
kullanılan fırçalar, tırnak makası ilk akla gelen temizlik araçlarıdır. Bunların tümü kişisel
kullanılması gereken araçlardır. Ayrıca temizliğin sağlandığı banyo, lavabo, tuvalet gibi
mekanların temizliği hijyen açısından önemlidir.


Çocuklarda Temizliğin Önemi
Ağaç yaşken eğilir, demiş geçmişteki bilge atalarımız. Kurumuş ağaç kolay kolay eğilmez, zorlansa da kırılır. İnsanlar da tıpkı ağaç gibidir. Kişilikleri daha küçükken şekillendiği için gelişimin hızlı olduğu dönemde istenilen değişiklik yapılabilir ve verilmek istenen şekil oluşturulabilir. Fakat belli bir yaştan sonra çocuğun kişilik yapısı oturduğu için, artık değiştirmek güç olur, hatta imkânsız olabilir.


Çocuklarda Temizliğin Önemi


Ağaç yaşken eğilir, demiş geçmişteki bilge atalarımız. Kurumuş ağaç kolay kolay eğilmez, zorlansa da kırılır. İnsanlar da tıpkı ağaç gibidir. Kişilikleri daha küçükken şekillendiği için gelişimin hızlı olduğu dönemde istenilen değişiklik yapılabilir ve verilmek istenen şekil oluşturulabilir. Fakat belli bir yaştan sonra çocuğun kişilik yapısı oturduğu için, artık değiştirmek güç olur, hatta imkânsız olabilir.

Çocuğa temizlik alışkanlığı kazandırmak çok kolaydır; çocuğun kişilik gelişimi yeni oluştuğu için, söylenen her şeyi çok çabuk kavrar ve birkaç kez tekrar ettirilen davranışı alışkanlık haline getirmekte zorlanmaz. Yediği çikolatanın ambalajını yere atan çocuk, doğru bir biçimde yönlendirilmezse davranışı süreklilik kazanır. Birkaç kez uyarılarak ne yapması gerektiği söylendiğinde ise, çocuk doğru davranışı kısa sürede öğrenir.

Temizlik ve düzen konusunda ebeveyn tarafından obsesif davranışlar sergilenmesi de çocukta olumsuz bir temizlik anlayışı geliştirir. Bu nedenle ölçüyü kaçırmamakta her zaman yarar vardır. Çocuğu takıntılı bir kişilik kazanmasına yol açabilen bazı davranışlar şöyle sıralanabilir:

Bebeğin altını değiştirirken, annenin burnunu kapatma, yüzünü buruşturma gibi davranışlarla tiksindiğini belirtmesi,

Üstü başı kirlenmesin diye çocuğun sokakta oynamasına izin verilmemesi,

Çocuğun üzerindeki küçük ve önemsiz bir lekenin abartılması,

Günde birkaç defa banyo yaptırma,

Bir kere giydiği giysiyi yıkamadan giydirmeme vb.



Belli aralıklarla çocuğa banyo yaptırılmalı, kendi yemeğini yiyecek bir duruma geldiği zaman, yemekten önce ve sonra ellerini yıkaması sağlanmalı, giysileri gerekli durumlarda değiştirilmeli ve temizlikle ilgili diğer temel alışkanlıkları kazanması sağlanmalıdır. Düzenli olmak, temizlikle doğrudan bağlantılı bir alışkanlık olduğundan dolayı, temizlikle beraber düzen alışkanlığının da çocuğa kazandırılması gerekir. Temizlik alışkanlığı gelişen bir çocuk düzenli olur, temizliğe önem vermeyen çocuk, düzenli de olamaz. Çıkardığı çorabı evin herhangi bir köşesine atan, yemek yedikten sonra masayı olduğu gibi bırakan, banyodan sonra banyoyu dağınık halde terk eden, yatağını toplamayan bir çocuğun temizlik anlayışı da sağlıklı gelişmez.







Çocuklarda Temizliğin Önemi


Ağaç yaşken eğilir, demiş geçmişteki bilge atalarımız. Kurumuş ağaç kolay kolay eğilmez, zorlansa da kırılır. İnsanlar da tıpkı ağaç gibidir. Kişilikleri daha küçükken şekillendiği için gelişimin hızlı olduğu dönemde istenilen değişiklik yapılabilir ve verilmek istenen şekil oluşturulabilir. Fakat belli bir yaştan sonra çocuğun kişilik yapısı oturduğu için, artık değiştirmek güç olur, hatta imkânsız olabilir.


*;*OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE DRAMA*;*

OKUL ÖNCESİNDE DRAMA
DRAMA;*Karmaşık olayları anlaşılır hale getirir.
*Soyut ve teorik olay ve kavramların anlaşılmasına ve somutlaştırılmasına yardım eder.
*Öğrencilerin dikkat, konuşma, dinleme, anlatma, algılama ve yorumlama gibi iletişim yeteneklerini geliştirir.
*Öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirir.
*Eleştirel düşünmeyi sağlar.
*Öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimini sağlar.
*Öğrencilerin problem çözme yeteneklerinin gelişmesini sağlar.
*Bireylere kazandıkları, değiştirdikleri ya da düzelttikleri davranışlar hakkında bilgi vererek gelişimlerini gösterir.
*Bireylere önceden bildiklerini ve sonradan öğreneceklerini keşfetmeleri için yardım eder.
*Drama öğrencilerin zihinsel kapasitelerini artırır. Drama yoluyla yaparak, yaşayarak öğrenme gerçekleşir.
*Kavram geliştirmeyi sağlar. Analojinin eğitimde etkin kullanılabilmesi öğretmenin önderliğinde olmaktadır. *Öğretmen analojiyi uygularken dramayı kullanması öğrencinin konuyu daha iyi anlayabilmesini sağlayabilir. Böylece öğrencilerin dikkatini yapılan analojiye daha kolay çekebilir. Bunun yanında öğrencilerin kendi benzetmelerini yaratabilmeleri için onlara fırsat vermelidirler.

OKUL ÖNCESİNDE DRAMANIN ÖNEMİOkul öncesi eğitim bireyin yaşamında önemli bir yere sahiptir. İstenilen davranışlara sahip çocuklar yetiştirmek için bu dönemde çocukların etkin bir okul öncesi eğitim almaları önemli olmaktadır. Okul öncesi yıllar boyunca bedensel, psikomotor, sosyal-duygusal, zihinsel, dil gelişimi büyük ölçüde tamamlanmaktadır. Bu dönemdeki gelişmeler yaşamın ilerideki yıllarında oldukça etkili olmaktadır ve okul öncesinde verilen eğitimle çocukların bütün gelişim alanları desteklenmektedir. Günümüzde önemi giderek artan okul öncesi eğitimde drama etkinliklerine yer verilmekte ya da drama bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Drama gün geçtikçe önemi artan bir alan olarak dikkat çekmektedir. Günümüzde okul öncesi eğitimden başlayarak üniversite ve lisans üstü eğitime kadar, bütün kademelerinde drama çalışmaları yapılmaktadır.  





            

3 Nisan 2012 Salı

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ORTAMI

Okulöncesi Eğitim Ortamları

0-6 yaş çocukları, okulöncesi eğitim döneminde yer alan çocuklar olarak adlandırılır. Bu dönemdeki çocukların bulunduğu eğitim ortamı, çocukların ailesi dışında en fazla zaman geçireceği ortamdır. Eğitim ortamının nitelikleri çocukların okul, öğretmen, arkadaş gibi diğer unsurlarla olan etkileşim ve uyumunda önemli bir ekiye sahip olacaktır. Bu yüzden okulların fiziksel donanımı eğitim ortamının nitelikleri açısından çok önemlidir.



Okulların bulunduğu arazi iklim olarak uygun, sakin, tozsuz, demiryolu tesisleri, yoğun trafiği olan yollardan ve hava alanlarından uzak, mümkünse park ve spor tesisleriyle doğrudan doğruya ilişkili olmalıdır. Okula gelen çocukların oturdukları bölgelere göre doğru bir konuma sahip, tehlikesiz bir şekilde giriş çıkış yolları ve genel ulaşım araçlarıyla iyi ilişkili olmalıdır. Çocukların yaşama ve oyun mekanlarının (güneyde) servis mekanlarının (kuzeyde), bakıcıların evinden, kendi ayrı giriş kapısı ile (doğuda) ve ana giriş kapısından açıkça ayrılması gerekir.




Kurumdaki eşyaların çocukların sağlığına zarar vermeyecek şekilde olması gereklidir. Keskin sivri veya kıvrımlı köşeler çocuklar için tehlike oluşturmaktadır. Mobilyaların kenarları ve köşeleri yumuşatılmalıdır. Merdiven varsa basamaklar kaymaz ve yumuşak bir malzeme ile kaplanmalı, kenarlarında tutacaklar olmalıdır. Okulöncesi dönemde sınıf ve eğitim alanları çocukların keşfettikleri, konuştukları, soru sordukları, bilgileri inşa ettikleri, bireysel ya da grup olarak yaratıcı etkinlikler yaptıkları yerdir. Fiziksel çevre, insanın hem davranışını hem de gelişmesini etkilemektedir. Iç ve dış fiziksel çevre çocuğun araştırma ve öğrenme gelişimi ve büyümesi için çok önem taşımaktadır.




Okulöncesi sınıfı, çocukların oynayabileceği ve araştırma yapabileceği materyallerle dolu olmalıdır. Sınıf alanında amaçlı ve üretici oyunlara yer verilmelidir. Dodge ve diğerleri (2002)’e göre iyi organize edilmiş bir çevre şu şekilde olmalıdır:
  • Güvenme ve başkalarıyla ilişki kurma,
  • Bağımsızlığı seçme ve ortalığı toparlama,
  • Yaptıkları alıştırmayla ilgilenme, çalışmalarına devam etme,
  • Materyalleri seçip kullandıkça beceri kazanma,
  • Blokların olduğu köşede değişik büyüklük ve şekillerde ve her birinin üzerinde hangi rafta olduğuna dair bilgiler (İşaretler) yer almalı,
  • Evcilik köşesi ya da drama köşesinde değişik şekildeki materyaller öğrencilerin değişik rolleri canlandırmalarına imkan tanımalı,
  • Sanat köşesinde boya, paket, pastel, tebeşir, yapıştırıcı, makas, oyun hamuru ve temizlik malzemeleri olmalı,
  • Masa oyunlarında bulmaca ve değişik oyunlar çocukların şekil yapabileceği, eşleştirebileceği şekilde olmalı,
  • Kum ve su köşesinde çocuklar bazı nesnelerin neden batıp, bazılarının neden batmadığını öğrenmek için değişik etkinlikler yapabilmeli,
  • Kütüphane köşesinde çocuklar, kitapları inceleyebilip, müzik dinleyip ya da kasetlerden hikaye dinleyebilmeli,
  • Müzik ve hareket köşesinde müzik aletleri Cd ya da kaset gibi müzikal  aktiviteler çocuğun müzik dinleme ve değişik hareketleri yapma olanağını sağlayabilmelidir.






:))AİLE KATILIMI:))





 Aile Katılımı
  • Çocuğun gelişimi hakkında anne babaları bilgilendirme.
  • Anne babalara duygusal destek sağlama.
  • Çocuklarına öğretmenlik ve rehberlik yapabilmeleri için anne babaların eğitimi.
  • Çocuk hakkında anne baba ve öğretmen arasında karşılıklı bilgi alışverişi.     
  • Öğretmen ve anne baba aktivitelerini içeren ortak programlar planlama.
  • Anne babalara toplumsal hizmetlerden yararlanmaları için yardımcı olmadır.

Aile Katılımı Niçin Gereklidir?

Ailelerin tamamı, sınıfa katkıda bulunabilirler okullarda farklılık yaratmak için eğitimli olmak zorunda değildirler. Unutulmamalıdır ki; düşük gelirli ve küçük ailelerden gelen çocuklar, aile katılımından büyük yararlar sağlamaktadırlar. Bu nedenle anne babalar çocuklarının kurum içindeki yaşamlarını öğrenmek için kurumun içine girmelidirler.

Aile Katılımının En Önemli Amaçları

  • Çocuğun ve ailenin gereksinimlerinin kurumdaki program tarafından sağlandığına emin olmak,
  • Çocukta görülen olumlu değişiklerin devamlı olmasını sağlamak,
  • Ailenin kendi çocuğunun yaşamında ne kadar önemli rolü olduğunu pekiştirmek,
  • Problemleri önlemek ve alternatif disiplin yöntemlerini sunmak,
  • Aileye çocuğun ev ortamında öğrenebilecekleri deneyimler hakkında bilgi vermektir.
Sonuç olarak baktığımızda;
Okul öncesi eğitimde aile katılımı;
  • Çocuğu, mutlu ve başarılı bir kişi olarak hayata hazırlar,
  • Okul ile ev arasında, çocuğa gösterilebilecek farklı eğitim tutumlarını ortadan kaldırır,
  • Evin devamı olan güvenli bir ortamda daha iyi bir öğrenme fırsatı yaratır.
  • Çocukla sağlıklı iletişim kurabilmeyi sağlamaktadır.







OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE GELİŞİM İLKELERİ


Okul Öncesi Eğitimde, Gelişim ve Eğitim İlkeleri

Okul Öncesi Eğitimi: Doğumdan zorunlu eğitim yaşına kadar olan çocukların gelişim özellikleri, bireysel ayrılıkları ve yetenekleri göz önünde bulundurularak, onların fiziksel, duygusal, dil,sosyal, zihinsel gelişimlerini sağlayıcı olumlu kişiliğin temellerinin atıldığı planlı ve sistemli eğitimdir.
Okul öncesi çağı, çocuğun gelişim açısından çok önemlidir. Gelişimin temel ilkeleri vardır. Çocuklar ile çalışırken, onları gözlerken bu temel ilkelerin bilinmesi gerekir. Bu ilkeler:
Gelişimin genel bir sırası vardır ve her çocuk bu sırayı izler. Çocuklar arasında ancak bireysel ayrılıklar söz konusudur. Bireysel özellikler hızda, yönde ve miktarda görülebilir.
Gelişimin hiyerarşik bir sırası vardır. Bu sıra içinde çocuk her bir adımı geçmek zorundadır. Örneğin, konuşmak için önce sesler çıkarılır, sonra heceler ve sözcükler gelir, daha sonra da cümle kurulur.
Çocuğun gelişimi çeşitli alanları kapsamaktadır (Fiziksel, zihinsel, sosyal, duygusal, motor vb.). Tüm gelişim alanları birbirine bağımlıdır ve bir bütün olarak düşünülmelidir.
Gelişimin tüm alanlarında aynı hız görülmeyebilir. Örneğin fizik gelişimi ile dil gelişimi hızı aynı değildir.
Gelişimin düzenli bir eğrisinden söz edilemez. Çocuğun gelişimi bazen yavaşlar bazen hızlanır.
Gelişim eğrisinde iniş ve çıkışları:
Çocuğun yeni bir şeyi öğrendiğinde eski davranışı bırakabilmesi
Çocuğun yeni kazandığı davranışın bir süre görülmeyip, sonra tekrar ortaya çıkabilmesi
Baskı, stress anlarında geriye dönüş (regression) görülebilmesi, etkiler.
Genetik durum, kültür, ailenin yapısı, toplum ve çevre koşulları çocuğun tüm gelişimini etkiler.
Okul öncesi çağı çocuklarının eğitim çalışmalarında; gelişim ilkelerine parallel, okul öncesi eğitiminin ilkeleri de bulunmaktadır. Bu ilkeler:
Eğitim programı içinde etkinlikler düzenlenirken, kavram öğrenmeye yardım eden, basitten zora doğru bir sıra izlenmelidir.
Öğrenmenin kalıcı olması için, çocuk etkinlik içinde aktif olmalıdır.
Eğitim programı; gelişimin özel bir alanına yönelmeyip gelişimin tüm alanlarını kapsamalıdır.
Çocuğun okulda öğrendiklerini geliştirebilmesi için, evde de öğrenilenler pekiştirilmeli, aile programa dahil olmalıdır.
Etkin eğitim programı hazırlanırken çocuğun gereksinimleri, yetenek ve ilgisi, yaşı, gelişim özellikleri, ailenin , toplumun değer yargıları, göz önüne alınmalıdır.
Kavram öğretmek için tüme varım yöntemi kullanılmalıdır. Böylece çocuk parçaları öğrenir, parçalar arası ilişkileri kavrar, genelleme yapabilir.
Uygun durumlarda çocuk başladığı etkinliği bitirmesi için desteklenmelidir.
Öğrenmede yapılan işlem, öğrenme sonucu oluşan üründen daha önemlidir. Örneğin çocuğun cevabının doğruluğu değil cevaplamada kullandığı teknik önemlidir.
Eğitim programlarında planlanan etkinlikler, çocuğun bildiği olay ve kavramlardan başlayarak bilmediklerine ve somuttan soyuta doğru bir sıra izlemelidir.
Tüm gelişim ve eğitim ilkelerine uygun olarak Altıntop Eğitim Kurumlarında programlar hazırlanmakta ve uygulamalar yapılmaktadır.
İlköğretime Hazırlık:
Çocukları ilköğretime hazırlama eğitiminde: çocukların tüm gelişim alanlarındaki basamaklar ve eğitim ilkelerine uygun olarak hazırlanan programlar, bu programlarda saptanan konular ve konuların işlenişlerinde takip eden; Kavramların bilgisi, tanıyabilme,  adlandırabilme, ayırtedebilme, eşleştirebilme, sınıflandırabilme, serileyebilme, uygulayabilme süreçlerine dikkat edilir.
Ilköğretime hazırlık çalışmalarında: Altı yaş grubu eğitim çalışmalarına ek olarak dikkat süresini arttırıcı, konsantrasyonu odaklayıcı, problem çözme yetisini geliştirici, grubun üyesi olma, dinleme, paylaşma, kendi kendine karar verme becerilerini geliştirecek, işitsel ayırtetme, duyma, görsel hafıza, görsel olgunluk etkinlikleri ve defter çalışmaları yapılmaktadır.
Defter çalışmalarında: Dikey, yatay, eğik, yuvarlak, yarım daire, geometrik şekiller, çapraz çizgi, vb. çizimler ile çocukların el-göz koordinasyonları, sıra takibi, satır /sütun takibi, küçük kasların motor gelişimi amaçlanarak yazıya geçiş alıştırmaları yapılır.
Ifade edici dil için: Kelime hazinelerini zenginleştirici, zaman ve yer belirteçlerini doğru kullandırıcı anadili çalışmaları, cümle tamamlamaları, günlük yaşamdaki olay ve nesnelerin adlarının başlangıç seslerinin tanınması çalışmaları yapılmaktadır.
Dr. Nilüfer HAKBİLEN




28 Mart 2012 Çarşamba

*;*ANNE ÇOCUK SAĞLIĞI*;*

ANNE ÇOCUK SAĞLIĞI
ANNE ve ÇOCUK SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLEYEN RİSKLİ GEBELİK DURUMLARI
  • 18 yaşından önce,
  • 35 yaşından sonra,
  • 2 yıldan kısa aralıklarla,
  • 4 ve daha fazla sayıda olursa gebelik risklidir

RİSKLİ GEBELİKLERDEBEBEKTE :
  • Rahim içinde iyi beslenememe ve gelişememe,
  • Düşük doğum ağırlıklı zayıf ve cılız bebek, erken doğum,
  • Zor doğuma bağlı beyin ve organ zedelenmesi, sakatlıklar
  • Ölü doğum
  • Doğumdan sonra bebeğin ölmesi, ya da zeka ve beden gelişmesinin bozuk olması mümkündür.

ANNEDE :                                                                                     
  •  Kansızlık
  •  Gebelik zehirlenmesi
  •  Doğumun zor olması
  •  Bebeğin ters gelmesi
  •  Doğumdan sonra uzayan kanamalar
  •  Rahimde parça kalması
  •  İltihaplanmalar
  • Rahim ağzında yırtıklar
  • Gebeliğin düşükle sonuçlanması görülebilir.
  • İleri yıllarda idrar tutma güçlüğü
  • Bütün bunların sonunda anne kaybedilebilir,
  • Sonuçta ailenin mutluluğu ve sağlığı tehlikeye düşebilir.













(((:OYUNUN ÖNEMİ:)))

                                       Çocuklar İçin Oyunun Önemi
Çocuğun doğal dürtülerinden biri olan oyun, kendiliğinden şekillenen, onun öğrenmesini, yaratıcılığını geliştirmesini ve enerjisini boşaltabilmesine yarayan keyifli bir etkinliktir.
Çocuk oyun oynarken çevresindeki pek çok kişiyi taklit eder. Bu da onlara yaşam tecrübesini arttırmak için olanak sağlar. Oyun yoluyla üzüntü ve sıkıntılarından kurtulur, farklı özellikteki nesnelerle oynarken kavramları, sayıları ve buna benzer pek çok bilişsel yeteneğini de geliştirme imkânı bulur.
Oyun; çocuğu yetişkin hayata hazırlayan en etkin yoldur. Çocuğun en önemli eğitim araçları oyuncaklarıdır. Oyunla çocuk, bir toplum içinde yaşamanın kurallarını, paylaşmayı, yardımlaşmayı, saygı göstermeyi öğrenir. Çocuğa kendini rahat ve huzurlu olabileceği bir oyun ortamı yaratmak önemlidir. Böyle bir ortamda çocuk yaş özelliklerine göre bazen bir arkadaşıyla, bazen büyükleriyle, bazen de tek başına oynamayı tercih eder.
Oyun yoluyla zihinsel, bilişsel, sosyal ve dil gelişimlerini hızlandırır. Zaman zaman oyun içinde arkadaşları ile tartışabilir, böyle durumlarda sorunlarını nasıl çözebileceğini öğrenir. Kimi zaman oyunun lideri, kimi zamansa oyundan dışlanan kişi olabilir. Yaşadığı minik sorunları çözebilmeyi yine oyun yoluyla edindiği tecrübelerle kazanır.
Oyun, farklı yaş dönemlerine göre değişiklik gösterir.  2 yaşından sonra çocuklar yaşantılarının farklı yönlerini yansıtan dramatik oyunlara yönelirler. Çocukların oyun dönemlerini şöyle sıralayabiliriz.
1- Tek başına oyun
2- Başka bir oyunu izleme
3- Paralel oyun
4- İşbirliğine dayalı kurallı oyun


  ÇOCUKLARIMIZDAN FOTOĞRAF KARELERİ